Mindblown: a blog about philosophy.

  • Dua

    Dua

    Dua Biz, kısık sesleriz…minâreleri, Sen, ezansız bırakma Allah’ım! Ya çağır şurda bal yapanlarını, Ya kovansız bırakma Allah’ım! Mahyâsızdır minâreler…göğü de, Kehkeşansız bırakma Allahım! Müslümanlıkla yoğrulan yurdu, Müslümansız bırakma Allahım! Bize güç ver…cihad meydanını, Pehlivansız bırakma Allah’ım! Kahraman bekleyen yığınlarını, Kahramansız bırakma Allah’ım! Bizi sen sevgisiz, susuz, havasız; Ve vatansız bırakma Allah’ım! Müslümanlıkla yoğrulan yurdu, Müslümansız…

  • Havuç Suyu

    Havuç suyu, kanı temizler. Vücuttaki üre asidi, ürat tuzları ve benzeri yorgunluk maddelerini, idrarla dışarı atarak, romatizma, mafsallarda ürat birikmesi, kum ve taşda çok fayda verir. Havuç, bol A vitamini ile gözlerin görmesini artırır, her türlü hücrelerin çalışmasını ve yenilenmesini sağlar. Cilde temizlik ve pembelik verir. Alzheimer hastalığına karşı taze sıkılmış havuç suyu kürünün önleyici…

  • Bugün Büyük Bir Hata Yaptım!

    Bugün Büyük Bir Hata Yaptım!

    Adam, telaşlı, öfkeli bir halde hanımına bağırıp, çağırıyordu. Babalarının sesini duyan iki çocuk ise yataklarından kalkıp salona gelmişti. Babalarının öfkesini görünce, korkmuş, sinmiş halde birer koltukta sessizce oturup kalmıştı. Adam, çocuklara, hanımın üzüntüsüne aldırmadan söylenip duruyordu: – Söyledim değil mi, söyledim. Bu gün toplantı olduğunu, açık mavi gömleği ütülemeni söyledim. Kahverengi gömlekle gidiversen nolur! muş.…

  • Boru Yetmedi!

    Boru Yetmedi!

    …saygı nedeniyle, sobayı yukarıya kurmuş. Bu sırada ev sahibi gelmiş. Ona sobanın yukarda olmasının nedenini sormuşlar; adam demiş ki : – Boru yetmedi!..

  • Eski Ramazanlar…

    Eski Ramazanlar…

    Ramazan hakkında aynı şeyleri tekrarlamanın lüzumu yok. Bilindik şeyleri tekrarlamak boşuna kalabalık olacaktır. Bilgi edinmek isteyen de varsa ilmihaller ve fıkıh kitapları genelde başucumuzda bulunurlar ama televizyon kumandası genelde daha kolayımıza gelir. Neyse… Benim asıl değinmek istediğim “Eski Ramazanlar” meselesi. Eskiden yaşanan Ramazanlar herkesin özlemle yad ettiği günler olmuştur. Ben kendimi bildim bileli bir “Eski…

  • Ayakkabıcı

    Ayakkabıcı, yeni getirdiği malları vitrine yerleştirirken, sokaktaki bir çocuk onu izlemekteydi. Okullar kapanmak üzere olduğundan, spor ayakkabılara rağbet fazlaydı. Gerçi mallar lüks sayılmazdı ama, küçük bir dükkan için yeterliydi. Onların en güzelini öntarafa koyunca, çocuk vitrine doğru biraz daha yaklaştı. Fakat bir koltuk değneği kullanmaktaydı. Hem de güçlükle.. Adam ona bir kez daha göz attı.…

  • “Geleceğin Suçlusu”nu Yetiştirmenin En Basit Kuralları

    “Geleceğin Suçlusu”nu Yetiştirmenin En Basit Kuralları

    Bu belge ABD Houston Polis Müdürlüğü tarafından hazırlanmış ve kentteki tüm evlere ve okullara dağıtılmıştır. İşte “Geleceğin Suçlusu”nu yetiştirmenin en basit kuralları: “Geleceğin Suçlusu”nu Yetiştirmenin En Basit Kuralları Daha küçükken çocuğa istediği her şeyi vermeye başlayın! Bu şekilde o, herkesin onun geçimini sağlamak zorunda olduğuna inanacaktır. Kötü sözler söylediği zaman gülün! Böylece o kendisinin akıllı…

  • İyilik Yap İyilik Bul

    Yatakta yatan adam, başucundaki genç doktora: – Allah senden razı olsun evladım dedi. Bu ameliyatı yapmak için yurtdışından buraya kadar gelmeni, yaşadığım sürece unutmayacağım. Ameliyat edilen hasta, büyük bir hastanenin başhekimiydi. Tedavisi sadece yurtdışında mümkün görülen hastalığı aniden artınca, çoğu öğrencisi olan diğer doktorlar onun böyle bir yolculuğa dayanamayacağını anlamışlar ve az bir kurtarma ümidine…

  • Ne Güzel Cahildik!…

    Televizyon yoktu. Gazete de her zaman olmazdı. Öyle güzel cahildik ki, keyfimiz bozulmazdı hiç! Dışarıda kar… Ama kuzine içten içe öyle yanıyor ki. Kuzinenin üzerinde demir maşa… Maşanın üzerinde de ekmek dilimleri. Aydınlık bir kış sabahı ve kızarmış ekmek kokusu… Sucuk lükstü. Yumurta lezzetli. Ekmek her zaman ekmek gibi… Bir kez olsun kümesten yumurta almamış,…

  • Bir Fincan Kahvenin Kırk Yıl Hatırı Vardır

    Bir fincan kahvenin kırk yıl hatırı vardır elbette ama her kahve de aynı tadı taşımaz… Nerede içiyorsan, kiminle içiyorsan ona göre değişir… Sahilde oturduğun rüzgarlı bir sonbahar günü, en sevdiğin dostun ağlarken içtiğin kahvenin tadı kederlidir… Kahve telvesine yüreğinin acısı karışır. Bir pazar öğle sonrası annenin “hadi bir kahve yap da içelim” dediği kahve huzurludur……

Kitap tavsiyeleriniz var mı?