Minderde Mısırlı Judocu Muhammed Ali Rasvan ve rakibi Japon Yasuhiro Yamashita.
Müsâbakalar sırasında Yamashita’nın sağ kasları yırtılmıştır ve finâl karşılaşmasına sakat olarak çıkar.
Olayı hatırlamayanlar, bilmeyenler, bulup videosunu izlerlerse görürler. Yamashita sol ayağıyla yürüyor, sağ ayağını resmen sürüklüyor peşinden… Maç sırasında Muhammed Ali’nin antrenörü kenardan sürekli halde bağırır. “Sağ bacağına oyna!” “Sağ bacağına vur!”
Hakikaten maçı izleyen herkes de görüyor ki, Muhammed’in rakibinin sağ ayağına bir defa vurması yetecekti. Fakat yapmadı. Yenildi ve gümüş madalya ile yetinmek zorunda kaldı.
Maçtan sonra etrafını saran bütün gazetecilerin sorusu aynıydı.
-“Niçin, niçin yapmadın?…”
Cevaben:
“Benim dinim insana, yaralıya, hele de yaralı yerinden vurmayı yasaklıyor. Eğer o durumdayken bir de ben oradan yüklenip oraya vursaydım, sakat da kalabilirdi. Madalya için bunu ona yapamazdım.” der.
Muhammed Ali Rasvan Fairplay Ödülü‘ne Lâyık Görüldü
Muhammed’in bu tavrı ayakta alkışlandı ve Uluslararası Fairplay Komitesi 1984 Fairplay Ödülü‘ne lâyık görüldü. Daha sonra gittiği Japonya’da da onu bir kral gibi karşıladılar.
Şimdi DİKKAT!
O sene binlerce kişinin o’nun bu tavrından etkilenip, İslam’ı inceleyip Müslüman olduğu kayıtlara geçti!..
Muhammed, kimseye “Müslüman olun!” dememiş, Müslüman olmaları için de bir çaba sarfetmemiş; sadece MÜSLÜMAN gibi davranmış ve bu da yetmişti.
“Müslüman kime denir?” sorusuna Hz.Peygamber’in (s.a.v) cevabı gayet kısa ve özdür;
Güzel âhlâk sahibi olana denir.
Hemen ardından gelen “Güzel âhlâklı olmak ne demektir?” sorusuna ise cevabı;
İşlediği her amelinden, kimseye bir zararı olmayan, olsa olsa yarar sağlayan insandır.
Yani diyebiliriz ki; Müslüman Hayırlı kimsedir.
İslam’ı öyle sağ canlı ve diri yaşa ki, seni öldürmeye gelen sende dirilsin.